9636,12%-0,25
34,65% 0,03
36,35% -0,06
2929,90% -0,04
4880,88% 0,00
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı ve eski TBMM Başkanı Köksal Toptan Kdz. Ereğli TSO’nun ev sahipliğinde Kdz. Ereğli’deki STK Başkanlarıyla bir araya geldi. Kdz. Ereğli TSO Başkanı Arslan Keleş’ten ilçenin taleplerini dinleyen Top
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı ve eski TBMM Başkanı Köksal Toptan, AK Parti Zonguldak Milletvekili Av. Saffet Bozkurt, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan, AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı İbrahim Sezer ile birlikte Kdz. Ereğli TSO Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Keleş, Meclis Başkanı Tasin Tanyıldız, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harun Günönü, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Özkan,Kadir Çaygeç, Meclis Üyesi Okan Duru, Disiplin Kurulu Başkanı İsmail Yılmaz, TESKOMB 18. Bölge Birliği ve Kdz. Ereğli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Mehmet Azman, Kdz. Ereğli Şoförler Otomobilciler ve Esnaf Odası Başkanı Cevdet Civelek, Kdz. Ereğli Kızılay Başkanı Kürşat Yağız, Kdz. Ereğli Tuhafiyeciler ve Manifaturacılar Odası Başkanı Dursun Kertlez, Kdz. Ereğli TSO Genel Sekreteri Gündüz Acar, AK Parti Zonguldak eski milletvekili Fazlı Erdoğan, Kdz. Ereğli Belediyesi eski başkanı Murat Sesli ve çok sayıda STK başkanının katıldığı toplantıda Kdz. Ereğli ilçesine üniversite kurulmasının şartlarının bulunduğunu belirterek, bu konuyu Cumhurbaşkanına anlatabileceklerini söyledi. Başkan Toptan yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi: “Siyaset de ayın 14’ünde yapılan seçimlerde öyle bir sonuç. İster iktidar olsun ister muhalefet olsun Zonguldak’ın bu seçimde çıkan tabloyu da değerlendirdiğimizde genç arkadaşlar, siyaseti bilen arkadaşlar, halkla devamlı ilişki içerisinde olan arkadaşlar, böyle bir kadronun, ister sivil inisiyatif olsun, ister siyasi organlar olsun, bir araya gelip yörenin bölgenin sorunlarının çözümünde her şeyi çözebileceklerine yürekten inanıyorum. Şimdi Çaycuma'da güzel bir şey ya; Türkiye Petrolleri. orada çalışacak olan, Türkiye petrollerine ait tesislerde rafine çalışıyorlar, gençlerin çocukların, eğitimini üstleniyor. 30 kişi aldı bu sene, önümüzdeki sene yeni bir 30 kişi daha alacaklar. Onlara burs veriyorlar. En son okuduktan sonra da iş garantisi veriyorlar. Eğitimle iş dünyasına entegre edemezsek ki, şimdiki bakanımız, Milli Eğitim bakanımız inşallah değişmez. Bu işe çok inanan bir arkadaş. Ben başarılı olacağına da inanıyorum. Bundan sonra, her işimizde her yatırım işinde engelleri aşmak için eğitimli insan gücüne ihtiyacımız var. İyi eğitilmiş insan gücü, bizim en büyük kuvvetimizdir. Bakın değerli arkadaşlarım yani bizim, zenginlik ifade edecek kadar madenlerimiz yok. Ormanlarımız yok, suyumuz yok, petrolümüz yok, doğalgazımız yok, inşallah çıkar. E o zaman bizi bu bölgede güçlü kılan, gerektiğinde Amerika'ya gerektiğinde dünyanın neresinde olursa olsun haksızlık yapana karşı çıkan, buna direnen Türkiye varsa bu gücün, kimilerini beğenmediği, o eğitilmiş insan gücünden alır. Gençlerimiz, insanımız, iyi eğitim alıyor. Daha iyi olması lazım, eksiklerimizin tamamlaması lazım. Tabanın sesini siyasetçi Ankara'ya taşıyacak sorunlar çözülecek. Yerel sorunlar yerelinde tartışılacak ama mutlaka, merkez de Ankara ile diyalog içerisinde çözüm bulabilir. Şimdi Saffet kardeşimiz, hepinizin tanıdığı, sevdiği, partide büyük tecrübe kazanmış, teşkilatların başında olmuş, köyü bilen, kenti bilen işin havasını bilen arkadaşımız. Zonguldak’ta da öyle. Yepyeni bir kadro. Sizlerin de desteğiyle katkısıyla, bu sorunlar bu arkadaşlarımız çözerler, sevgili arkadaşlarım. Biz, bir abi olarak kabul ederlerse onlara her zaman yardımcı olmaya çalışacağız. Biraz evvel Zonguldak'ta söyledim. Bu kente bu şehre hepimiz borçluyuz. Ben amele birliği bursuyla okudum. Madende çalışan, yerin binlerce metre altında çalışan, insanların verdiği paralarla, ödediği aidatlarla eğitim almış birisi olarak, ben onu unutabilir miyim? Sayın başkanımız söyledi. Kokusu dumanını teneffüs eden insanlar, gençleri işsiz gezerken Türkiye'nin değişik yerlerinde iş aramaya giderken. Mesafe alınıyor, hiç moral bozmamak lazım. Kardeşim hatırlayacaktır. Yani organize sanayi bölgesinin Alaplı’daki, ilk kurulacağı zamanlar bize karşı çıktılar. Ya kardeşim oraya yatırımcı gelmez. Ne yapacaksın? Şimdi başkanım diyor ki yer kalmadı. Ereğli’den daha pahalı. O’nun için Ereğli, kendi gücünü hiç unutmamalı, kendi kuvvetini hiç unutmamalı. Şartlara teslim olmamalı. Onun için, buraya bir üniversite. Üniversite Ereğli'nin bana göre hakkıdır. Ben bunu yeni de söylüyor değilim. Bir üniversite sayın başkanımızın ifade ettikleri, eksiklikleri de giderebilecek bir potansiyel demektir. Cumhurbaşkanımıza anlatabileceğimizi düşünüyorum. 3 fakültemiz var. Bir tane daha olunca zaten standartları yakalıyor. Karabük gibi yapmamamız lazım. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ciddi bir siyasi istikrara ihtiyacı var. Yasama, yürütme, yargı iş birliğinde. Yasama organı, şüphesiz sorun yaratmayacak bir şekilde çıkıyor. AK Parti kazandığı için demiyorum ama istikrar kazandığı için bunun altını çizmek istiyorum. Şimdi bunu yürütmeyle de, senkronize edip uygun hale getirmek lazım. Başka türlü bir şey düşünemiyorum. Yani hepiniz takip ediyorsunuz. Türkiye'de bölücü hareketler hedeflerinden vazgeçmedi. Seçime giderken bölücü örgütün, neler söylediklerini hep beraber yaşadık, yaşadınız. Evet. Cumhuriyete kafa tutuyorlar. Sırrı Sakıp ‘herkes haddini bilecek’ falan dedi. ‘sen haddini bil.’ Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini ne hallere sokmaya çalıştılar. Onlara yüz verdi, yanlış oldu. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu lehine de olmadı. E şimdi ondan vazgeçiyor. Terörün aleyhinde konuşmaya başladı ama yani olmadı ki Sayın Kılıçdaroğlu. Olmadı ki. İnşallah pazar günü 28’inde de yapılacak olan cumhurbaşkanlığı oylamasında da bu istikrar yani önümüzdeki 5 yıl. İdarede ve yürütmede hiçbir sorun çıkarmayacak bir tabloyla karşılaşacağız. Ben milletin sağduyusuna güveniyorum, inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız son defa cumhurbaşkanı adayı olacak. Kritik nokta bu 5 sene. Bu 5 seneyi Türkiye nasıl geçirirse geleceği de öyle olur. O sık sık söylediğimiz kızıl elma hedefleri. Değerli arkadaşlarım, yani ülkelerin hedefleri var. Çin Büyükelçisi benim ahbabım. En son geçen hafta geldi. Bana dedi ki, ‘öyle anlıyorum ki Tayyip Erdoğan bey kazanacak seçimleri’ dedi. Hemen dedi, bizim devreye girmemiz lazım dedi. Biz hazırız, bizim de Çin hayalimiz var dedi. 2 hayal eden ülkeyi güçlerini birleştirir ise hiç kimse tutamaz. Büyük imparatorluklar kurmuş olan Türkiye’ye, daha büyük hedefler lazım. Şimdi ben düşünüyorum. Yani kendi kendimize haksızlık da yapmayalım. Benim yaşımdakiler bilecek, 1967’de Türkiye, Kıbrıs’ta meydana gelen olayları önlemek için Kıbrıs'a asker çıkarmaya karar verdi. Askeri çıkaracağız, gece Rumları halledeceğiz, Türkleri kurtaracağız. Tamam mı? Tamam. Askerler bindi gemilere. Birkaç ilginç nedenle döndüler, vapur tuttu. Yolcu vapuruyla asker nasıl taşıyacağız? Gidemedi. Helikopterlerle asker gönderelim dediler. Türkiye Cumhuriyeti devletinin helikopteri yok. Şimdi gemi yaptı, arkadaşlarımız yaptı. Metin Kalkavan’lar yaptı. Yaptıkları gemiyle 100 tane uçak taşıyorlar, helikopter taşıyorlar. Nereye isterseniz oraya taşıyorlar. Geldiğimiz noktaya baktığımız zaman, 1950 başlarında çok söyleniyor ya, toplu iğne yapamayan Türkiye tank yapıyor. Savaş uçağı yapıyor, savaş gemisi yapıyor, denizaltı yapıyor, aklınıza ne geliyorsa hepsini yapabiliyor. Burdan buraya gelmişiz. Ama kabına sığamayan güç gibi Türkiye'de kabına sığamıyor. O bakımdan, ben şahsen bu hedeflerin Türkiye'nin varabileceği ama içinde kavga etmemesi lazım geldiğini öğrendim. Çok birbirimizle uğraşıyoruz. Biz kardeşiz. Hangi ırka mensup olursa olsun. Kardeşiz. Hemen hemen her ailede Kürt de vardır laz da vardır, her şey o. Korumam polisliğimi yapan Güngör, amcasının hanımı, Diyarbakır'da Mahmut Kerimoğlu'nun kızı. Atilla bunun eşi. Bir göreve Diyarbakır'a getirdi. Orada karşılaşmışlar, tanışmışlar, evlendiler. Çoluk çocuk sahibi Trabzon'da oturuyor. Yani bunu ayırabilir misin? İç içe girmiş. Böyle bir toplum. Ama geliyor birileri, işte Suriye'yi nasıl karıştırdıysa, Irak'ı nasıl nasıl karıştırdıysa Türkiye’yi de karıştırmak istiyor. Avlanabilen kuş haline getirmek istiyorlar. Türkiye direndikçe, bunlar hedeflerinden vazgeçmiyor. Önce sağ sol, sonra Alevi Sünni, Türk Kürt dediler mi? dediler. Türkiye bunların hiçbirinde pes etmedi. Mücadelesini sürdürdü. Sürdürdükçe de bunlar bize karşı olan kinleri, hırsları arttı. Bunu bilmek ve geleceği ona göre kurmak lazım inşallah. Böyle bir Türkiye'yi hep beraber yaşarız. Şunu bilmenizi isterim, Saffet kardeşim, ben bana ne düşerse yapmaya hazırım. En ufak bir şey beni mutlu eder.”
AK Parti Zonguldak milletvekili Av. Saffet Bozkurt ise toplantıda yaptığı konuşmasına 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisine verilen destekler için teşekkür ederek başladı. Bozkurt konuşmasında “Aynı desteğin 28 Mayıs’ta destek vereceğinize inancımız tam. Başkanım da biz 2,5 yıldan beri beraber çalışıyoruz. Birçok sorunun çözümü noktasında elimizden geleni yaptık. Şu anda da muvaffak olduk. İnşallah başkanımızın ifade ettiği, onlar noktasında da ilk göreve başlar başlamaz Fazıl hocam, başkanımız hepsini desteğiyle beraber bu sorunları, sıkıntıları ortadan kaldıracağına inancımdan, biz bu iradeyi göstereceğiz. İnşallah da muvaffak olacağız diye düşünüyorum.” Dedi.
Kdz. Ereğli TSO Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Keleş ise toplantıda Kdz. Ereğli’de hayata geçirilmesi gereken projeleri anlatarak Toptan’dan destek istedi. Kdz. Ereğli’de öncelikli olarak 2. Organize Sanayi Projesi’nin hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Keleş “Kdz. Ereğli OSB’nin hemen yanı başında kurulu Alaplı Organize Sanayi Bölgesi var. 2 organize sanayi bölgemizde de boş arsamız yok. ‘Cebimde 100 milyon Euro param var ve Ereğli’ye, Alaplı’ya yatırım yapmak istiyorum dese bir yatırımcı’ maalesef kendisine tahsis edebileceğimiz 20 dönüm sanayi arsası yok başkan. Böyle büyük bir sıkıntımız var. Biz 5 yıllık ilk görev süremizde bir harita çizdik. Neler yapacağız diye? Sanayi alanı oluşturmak istedik. İkinci Organize Sanayi Bölgesi kıyacak sınırları içerisinde yer alan bir bölge. Kdz. Ereğli’nin gelişmesi ve istihdamın artırılması için bu projenin hayata geçirilmesi gerekiyor.
Ereğli ve Zonguldak'ta Karadeniz sahili kenarında bulunan, denizden hemen hemen hiç yararlanmayan kentlerden bir tanesi. Zonguldak'taki 5 oda bir proje geliştirdik; kafes balıkçılığı. Türkiye Su Ürünleri Başkanı belli bir kapasiteye kadar yerleştirilen 40 bin ton kapasite verecekler bize. Fakat günün sonunda Kdz. Ereğli Liman Başkanlığında takıldık kaldık, liman başkanımızın yazımıza konuya olumsuz görüş vermesi neticesinde işimiz kaldı.
Kdz. Ereğli’nin en büyük sorunlarından bir tanesi Ereğli Eğitim kampüsü. Çok şükür İbrahim başkanımın da içinde bulunduğu, eğitim vakfıyla beraber çalışmalar başladı. Belli bir aşama aldı. Tabii Karadeniz Ereğli'de 3 tane fakültemiz var ve yüksek okullarımız var. Çok güzel bir yerleşke olacak. Harika 1 yer olacak. Eski devlet hastanesinin olduğu yer başkanım. Yer de çok güzel. Biz de Ereğli’de yaşayan yurttaşlar, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşu olarak istiyoruz ki: Ereğli’mizin büyümesini üniversiteyle beraber sağlayalım. Akademiyle sanayiyi bir araya getirdik. Birlikte çalışarak yeni projeler, yeni alanlar açalım. Bunun için de Ereğli'ye Turizm Fakültesi değil de Ereğli'nin ihtiyacı olan sanayi kentinin ihtiyacı olan yeni fakülteler tesis edilmesi gerekiyor. Rektörümüz bu konudan haberdar ama başkanım sizlerin de buradaki desteğiyle beraber Ereğli’de bir adım öteye getirecek. Biz öğrenciyi ticari emtia olarak görmüyoruz, meta olarak görmüyoruz. Öğrenci ve akademi Ereğli sanayisinin önünü açabilecek. Burada biliyorsunuz tersanecilik sektörü, Türkiye'de saygın ve önemli bir yere sahip. Bunların gelişmesine, 2 tane ilk 100 içerisindeki demir çelik fabrikalarımızın önünü açmasına yeni alanlar, ufuk açması bakımından akademiyle olan çalışmasını biz açıkçası çok önemsiyoruz. Bu konuda da başkanım sizlerin, vekillerim sizlerin desteğine çok ihtiyacımız var. Bir taraftan konuşmanın başında söyledim. 2 tane organize sanayi bölgemiz var. Bu organize sanayi bölgelerimizin hemen Alaplı girişinden girip Zonguldak kavşağına bağlanması bir çevreyolu ihtiyacımız var. Bu da bizim hani çok üzerinde durduğumuz ve ihtiyacımız olan acil ihtiyacımız olan konulardan bir tanesi.
Yine devam eden Kdz. Ereğli-Devrek karayolu; bu da bizim için önemli konulardan bir tanesi. Çünkü hem 2 ilçe arasındaki ticari potansiyelin ortaya çıkması Kdz. Ereğli’nin Ankara bağlantısının sağlanması noktasında hem de köylerimizin ulaşım problemlerini ortadan kaldırması açısından çok önemsediğimiz konular. Sizlerin de desteği ve katkısıyla ortaya çıkmış olan bizim tersaneler bölgemiz var. 2006 yılında o zaman başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla tersanelerimiz hayata geçmişti. En büyük yatırımcılardan bir tanesi Ereğli Gemi Tersanesiydi. Onunla beraber 4 tane tersane alanı belirlendi. Bugün Ereğli Gemi tersanesinde bin 200'e yakın bir istihdam var. Sadece bir tersanemizde. Dünyanın en iyi römorkörlerini yapıyorlar. Yaptıkları her römorkör bir öncekinden daha iyi, dünyada da en iyi römorkör üreticilerin ilk üçü içerisindeler. Tabii bu işin iyi tarafı hemen yanı başında 3 tane daha tersanemiz var. Sağında ve solunda olmak üzere. Bu sefer de mülkiyet sorunlarına takılıyoruz. 5084 sayılı teşvik kapsamında bu tersanelerimiz yapılmıştı. Biz göreve geldiğimiz zaman 2 tersanemiz biz devlete verdiğimiz sözü yerine getirdik ama devletin bize olan sözümüzü yerine getirdiğimiz zaman vereceğimiz tapuları almalarına ya da üst kullanım hakkını almalarında birtakım bürokratik engeller vardı. Geçen dönem ticaret ve sanayi odası olarak konuyu sahiplendik, üstlendik başkanım. 2 tersanenin sorunun çözülmesinde tavır ortaya koyduk. Vekillerimiz, ilçe başkanımız, il başkanımız bize bu konuda yardımcı oldu. Ereğli gemi tersanesinin hemen yanı başındaki Ustaoğlu mülkiyet haklarını aldılar. Böyle olduğu için işte bugün Ereğli gemi tersanesi bin 270 işçi çalışıyor. Diğer tersaneyi de Suriyeli bir yatırımcı aldı başkanım. Biz Ereğli'deki tüm oda başkanları bundan yaklaşık herhalde bir 20 gün önce bir araya geldik. Sorunlarımızın tespiti ve siyasete bu konuların aktarılmasıyla ilgili bir fikir birliği içerisinde buluştuk. Bu bahsettiğim konular birlikte tespit ettiğimiz eksiklikler. Bir taraftan da bölgemizin en büyük sanayi kuruluşu. Erdemir, ilk defa takas sistemin dışında işçi aldı. Geçen sene Ereğli Endüstri Meslek Lisesi mezunu gençlerini işe almaya başladılar. Tabi bunları biz belli bir kritere sahip olan belli bir sınavdan sonra bunları işe alıyorlar. Biz de Ereğli ve Alaplı bölgesinde yaşayan ve bu bölgede çalışan iş yapan insanlar olarak şöyle bir temennimiz ve beklentimiz açıkçası oluştu: Fabrika burada, bizim şehrimize dışarıdan çalışmaya kimse gelsin istemiyoruz. Eğer birisi alınacaksa gerekli kriterleri sağlayabiliyorsa, bu bölgeden öncelikle Ereğli, Alaplı, sonra Zonguldak ve sonra civarı iller. Buradaki kok fabrikasının dumanını 24 saat bir soluyoruz başkanım. Buradaki her türlü çevresel dezavantajı bizler yaşıyoruz ama her nedense kapı açık, Türkiye'nin her yerinden başvuruya açık bir işe alım modeli geliştiriliyor. Tabi özel kurum hani buna karışmak bizim açıkçası işimiz değil ama bu konuda böyle bir beklentimiz ve temennimiz var. Kardemir işe alıma ilan çıkıyor; Karabük’te ikametgah şartı istiyor. Gene az önce karayolları bağlantısında atladığım bir husus var. Ereğli ve Alaplı OSB’nin bir ana yolu var. Çevre yolu bağlantısı kara yolundan OSB ye giden. Maalesef bu yol karayolları ağının içerisinde olmadığı için sanayicimizin yolu yaptırmaya parasal gücü maalesef olanaksız. Yol çok kötü vaziyette. Çözülmesini beklediğimiz problemlerimiz bunlar. Bunlar da işte öncelikle size yeni seçilmiş olan vekili arkadaşımız, Saffet Bozkurt başkanımı, daha önceden görev yapmış milletvekillerimizi herkesin bir katkısı mutlaka bu işlerde bir geçmişi var, daha da olacaktır. Il başkanımız Mustafa bey bu konularda ihtiyaçlarımızı ortaya koyup çözüm noktasında da iş dünyası olarak bizim üzerimize ne düşüyorsa biz yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bu konularda da sizlerden desteğiniz olursa bölge halkı adına minnettar oluruz.”
Toplantıda diğer STK temsilcileri de söz alarak görüş ve fikirlerini anlattı.