8885%0,24
34,34% 0,31
37,29% -0,19
3032,31% 0,40
5010,40% 0,20
CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Ali Kocamanoğlu, Çaylıoğlu bölgesinde yaşanan sorunlara dikkat çekerek, bölgeye verilmeyen hizmetlerin AK Parti ilçe teşkilatı ve vekillerinin bölgeye karşı takındığı tavırdan mı kaynaklandığını sordu?
CHP Kdz. Ereğli ilçe Başkanı Ali Kocamanoğlu, Çaylıoğlu ve civarındaki köylerde yaşanan sorunlara dikkat çekerek AK Parti Kdz. Ereğli İlçe teşkilatı ile milletvekillerini eleştirdi. Kocamanoğlu yazılı olarak yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “AKP iktidarının kamusal yaşamın her alanında açtığı derin yaralar ve yarattığı tahribatlar, 86 milyonluk Türkiye’de kolay yok edilemeyecek sorunları beraberinde getirdiği gibi, iktidarın yöremizdeki temsilcilerinin vurdumduymazlıkları ve iş bilmezlikleri sayesinde de bölgemiz insanının birçok alandaki mağduriyeti de görmezden gelinmeye devam ediliyor.
“Gelen memur Ereğli’de kalmak istemiyor”
Karadeniz Ereğli’mize bağlı çok sayıdaki yerleşim biriminde kamu personellerinin kullanımına sunulması gereken lojman tedariğine değinilmiş olsa da, yöremize gelen memurları ve işçileri bu bölgede tutmak zorlaşıyor; zira barınma ihtiyacı bir türlü karşılanmıyor. Gelen her memur en kısa sürede başka bir yere atanmasını talep ediyor.
Sağlıkta yaşanan sorunlar
Modern çağ dediğimiz yıllarda yaşasak da ilçemizde hala veterineri ve eczanesi olmayan köylerimiz var. Bu yetmediği gibi iktidar temsilcilerinin o çok övündükleri 112 acil hizmetinin rotası zorunlu değişiyor, mesafe ve zaman farkı oluşuyor; hastaya ulaşımda büyük sıkıntılar yaşanıyor.
Bu bölgenin orman ürünleri satış deposuna geçemiyor; bu durum da orman ürünleri üreticilerini olumsuz etkiliyor.
“Kendi köyünde Cuma namazını kılamıyorlar”
AKP iktidarından önce belde olan Çaylıoğlu’nda, Merkez Camii’ye ulaşım olmadığından vatandaş Cuma Namazı’nı bile camide kılamıyor. Aynı Çaylıoğlu’nda minibüs hatları ve kalkış saatleri, ilgili taşımacılık kooperatifi tarafından devamlı olarak değiştirildiğinden güzergah da değişiyor, olan yine vatandaşa ve en çok da okullarına gitmek isteyen öğrenci evlatlarımıza oluyor.
Çaylıoğlu’nda, baksanız, bir ATM var; ancak Ziraat Bankası bu ATM’yi kullanımı sağlamıyor. Başta emekliler ve ticaretle uğraşanlar mağdur ediliyor.
“Verilmeyen hizmetler vekillerin bölgeye olan olumsuz tavrından mı?”
Sözüm ona ülkeyi 22 yıldır ve tek başına güçlü kadrolarla yürüttüğünü iddia eden AKP’liler ya bizi kandırıyor ya da burada görevlendirdikleri isimlerin bunca sorunu çözecek basiretleri yok!
Soruyorum: Bu ihmaller ve verilmeyen hizmetler maddi yetersizliklerden mi yoksa mevcut hükümetin ilçe teşkilatı ve vekillerinin bu köylere karşı takındığı tavırdan mı? Yoksa AKP’nin Ereğli İlçe Teşkilatı’nın kendi içindeki çatışmalar, ters düşmeler ve kısır çekişmeler mi bu hizmetlerin getirilmesini engelliyor? AKP’den istenen sosyal devlet ilkesini bu yörede de hayata geçirmektir. Sözde değil yapılan çalışmalarla bu ilkeyi ortaya koymaktır.
“Çaylıoğlu köprüsü yılan hikayesine döndü”
Bu basiretsizlik bir Çaylıoğlu köprüsünün yapımını bile yılan hikayesine çevirmiştir. 19 Kasım 2023 tarihinde yaşanan sel felaketinde yıkılan ve Çaylıoğlu’nda iki yakayı birbirine bağlayan bu köprünün akıbeti ne olacaktır? Söylemekten bıkmadık, bıkmayacağız: Önemli olan bu köprünün yapılması değil o köprünün yapılması esnasında kullanılması zaruri hale gelecek olan servis köprüsüdür. Bu gerçek önümüzdeyken nasıl bir gamsızlıktır ki bu konuyla ilgili doğru dürüst bir çalışma hala ortaya konamamıştır. Bu servis yolu en başından itibaren baştan savma yapıldı; bölgenin coğrafî ve iklimsel yapısı göz önüne alınmadı. Dolayısıyla da servis yolu ilk yağmurda suya kapılıp darmadağın oldu.
“Bu nasıl ayıptır?”
Vatandaşı ile inatlaşan AKP, bu yetmezmiş gibi bir de doğa ile inatlaşmaya başladı. Uyarılarımızdan sonra da, ‘devlet yetkililerinin ifadesi ile’, bu yol kontrollü bir şekilde yıkılarak bir haftadan bu yana araç trafiğine kapatıldı. Olan yine kime oldu? Köylümüze, vatandaşımıza… Bu yıkım kararından sonra köprünün bir yakasında yaşayan vatandaşlarımız sağlık ocağına, diğer tarafında oturanlar karakoluna, okuluna ulaşamamaya başladı. Vatandaşının ekmek fırınına bile gidemediği, öğrencisinin lisesine gidip derslerine giremediği bir köy mü olur? Ayrıca okulların öğrenci mevcutlarının az olmasından dolayı da onca evladımız derslerinden mahrum kalıyor. Az öğrenci ile ders bile yapılamıyor. Bu reva mıdır?
Köyün iki yakasında çalışan işçi ve memur vatandaşlarımız mesai saatlerini ırmağın yükselip alçalmasına göre ayarlıyor. Bu nasıl bir ayıptır ve biz bu ayıbı başka hangi kelime ve cümlelerle anlatabilelim?
“Birileri sorunun çözülmesini istemiyor”
Çaylıoğlu Karadeniz Ereğli kent merkezinden sadece 35 kilometre uzaklıkta. Sözün bittiği yer de işte bu gerçekte saklı. Bir servis yolu için vatandaşın ortaya koyduğu öneri daha sağlıklıyken iktidar temsilcileri de devlet yetkilileri de bu çözümü görmek istemiyorlar. Geçici köprü altına bir değil dört boru konulsa ortadaki sorun çözülecek. Ancak birileri bu sorunun çözülmesini bile istemiyor. Vatandaşın düşündüğünü yetkililer düşünmüyor; çünkü mağduriyeti yetkililer değil bölgede yaşayan vatandaşlar yaşıyor. Yetkilileri, defalarca, bu çilenin ve mağduriyetin bir an önce ortadan kaldırılması için çaba harcamaya davet ettik, bir kez daha ediyoruz.
Sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunlar…
Bir başka sorun da sosyal devletin vatandaştan topladığı vergiler karşılığında vermesi gereken sağlık hizmetinin eksikliğidir. Bu hizmetin verilebilmesi için sağlık personeline, kısacası doktora, hemşireye ve hizmetliye ihtiyaç vardır. Ülkeyi yöneten iktidar yetkilileri de bu personelin yaşayacağı koşulları en iyi şekilde sağlamakla yükümlüdür. Oysaki Çaylıoğlu köyündeki Güneşli Aile sağlığı merkezinde çalışan personelin kendi imkanları ile yaşanacak hale getirdikleri yaşam alanları da (Aile sağlığı merkezi lojmanı) köyümüze yakışmıyor; çünkü bu personelin barınma yerlerinin çatıları aktığından, bu sorunu giderecek gücü olmayan personel de ikametini başka bir ilçeye alıyor. Ancak iktidar temsilcileri bu sağlık ocağının Çaylıoğlu köyü haricinde bölgede bulunan yirmi dört köye daha hizmet verdiğini unutuyor. Tam da bu sebepten dolayı sağlık ocağında hizmet veren sağlık personelinin köyde ikamet etmesi, özellikle de geceleri, acil müdahale gerektiren olaylar için bir velinimettir.
Sağlık ocağının fizikî şartları da bir an önce gözden geçirilmelidir. Var olan sorunlar bir an önce çözülmeli, bölgede yaşayan vatandaşlarımızın gece gündüz sağlık hizmeti alması engellenmemelidir.
Sözümüz sözdür; bu konunun da takipçisi olacağız.”